City Of Ember filminden bir sahne...

İlk izlediğimde bu sahne beni o kadar etkilemişti ki uzun süre bu replik kulaklarımdan gitmemişti. Gerçekten de hayata dair başarılı insanları incelediğimizde daha önce görülmemiş olanı görüp ortaya koyma hali içinde olduklarını gözlemliyoruz, bunu hepimiz biliyoruz. 

Videoyu izledikten sonra üzerine bir düşünürsek, burada;
  1. Algıların açıklığı ile görmeyi sağlayabilmek ve 
  2. Görülenleri değerlendirerek süzgeçten geçirmek, damıtmak ve belli bir görülenler kümesi elde etmek
  3. Bu görülenler kümesini maddesel dünyada dile getirebilmek ve 
  4. Ne ise o dile getirilen onu harekete geçirip bir eyleme dökebilmek (örn bu bir yazı da olabilir, bu bir sinemaya veya spora gitme de olabilir belkide)
  5. Dökülen eylemin devamlılığını sağlayabilmek
  6. Eylemler sonucu fiziki çıktıların elde edilmesini sağlamak
  7. Çıktılara göre eylemlerin iyileştirmesini incelemek
  8. İyileştirmeler sonucu yeni fiziki çıktılar elde etmek ve tekrar inceleme devinimine girip iyiye yolculuk etme vs.
Yukarıdaki maddeler aslında çok basit değil mi? Bilinen genel geçer şeyler, ama bir düşündüğümüzde süreci tam bir çevrim olarak geliştirebiliyor muyuz? Bir şeyler düşünüyoruz ama dile getiremiyor veya eyleme dökemiyoruz mesela, bazen eyleme döktüğümüz şeyden fiziksel bir çıktı oluşmuyor. Sanıyorum ki ne kadar çok görülenler ile çalışırsak o kadar güzel ve çok kümeler yaratabileceğiz ve bunlardan mutlaka bazıları veya biri tüm çevrimi tamamlayacaktır diye düşünüyorum.

Burada 1 nolu maddeye geri dönmeli, ne demek bu algıların açıklığı, Bu da bir başka yazı konusu olacak. kısaca değinirsek,

Girdi tanımı, fiziki alemdeki bize doğru akan her türlü veri. Gözümüzle gördüğümüz kulağımızla duyduğumuz vs. Girdilerden görülenlere burada fark sanıyorum ki şu aynı ortamda bulunduğumuzda girdi olarak baktığımız zaman girdi sayısı aynı olabilir ama görülenler farklı olabilir. Aslında klişe "bakmak ve görmek" tabirine benziyor.

Evet algıların açıklığı önemli bir nokta. Mevcut girdilerin;
  1. Sayısı (algısı açık insan normal insana kıyasla sabit bir t anında daha fazla girdiye sahip olması)
  2. Sınıflandırılması (girdilerin sınıflandırılması oldukça yetenek gerektiren bir konu bence)
  3. ilişkilendirilmesi (özellikle burada sınıflar arası ilişkiden bahsediyorum.)
  4. Analizi (bu daha çok intuitional olan bir şey diye de düşünüyorum. İlişkilendirme veya sınıflandırma da bir analizi gerektirir aslında ama buradaki analiz, ilişkilendirme veya sınıflandırmadaki analizden daha derin bir değerlendirme, ayrıca her analiz sonrası kendi kendini de geliştiren bir yapı belki de.)
Neyse lafı fazla uzatmaya gerek yok. 

Çok kısa da: Peki bir de hiç girdi olmayan, zihnimize bir anda gelenler var (hayal gücü, ilham vs), işte o konuda algıların açıklığından çok başka bir yerin açıklığı önemli sanıyorum. O konuda da belki bir yazı yazabilirim. Şimdilik bu kadar.

İyi izlemeler,

City Of Ember filminden bir sahne... City Of Ember filminden bir sahne... Reviewed by CI on February 05, 2013 Rating: 5

Hover Effects

TRUE

Kadim Toltek Öğretisine Göre

  1. Ağzınızdan çıkan sözlere dikkat!
  2. Hiçbir şeyi şahsi algılamayın
  3. Varsayımlarda bulunmayın
  4. Elinden gelenin en iyisini yap