Fotograf

Merhabalar arada bir fotoğraf çekerim. Öyle kameram falan da yok, basit olayı anlatacak şekilde rahat takılan bir tarzım olduğu için ve de bir fotoğraf çekeyim amacıyla bulunmadığım için o mekanda o anda gözüme ilişen şeylerin fotoğrafları olur genelde çektiklerim.

Bir de fotoğraf işinde şu hoşuma gidiyor, belki klişe gelecek ama, zaman ve mekanı dondurmak oluyor gerçekten de. Bir fotoğrafa bakarsınız o ana ve mekana gidersiniz, bir anda ruh haliniz o anı hissetmeye başlar vs. işte...

1500'den fazla böyle fotoğrafım var, aşağıda 7-8 tanesine yer vereyim dedim...

Burada derinlik algısı üzerine bir yanılsama var sanki bence, çünkü öndeki nesne ile arkadaki kumaşın kıvrımlarına dikkatli bakınca daha iyi anlayabilirsiniz sanıyorum ne demek istediğimi.

Bu aslında benim evden koştur koştur çıkarken, merdivenin basamakları arasında örümcek ağına (ev müstakil, yer sydney bu arada) takılmış bir yaprak görmem ve onu fotoğraflamam ile oluşmuş bir şey. Mevcut hali, renk tonlamaları ve yaprağın dokusu oldukça hoşuma gitti benim burada... Onun için saklıyorum hep bu fotoğrafı.

Herkesin standart bir fotoğrafı olur Sydneye giderse, Opera Binası önünde vs. Ben de o standartlara karşı olarak farklı bir açıdan binayı fotoğrafladım... 

Bu fotoğraf bana oldukça felsefi gelir. Bir Kuzgun mu Karga mı desem bilemiyorum, direk olarak size bakıyor. Üstüne üstlük avladığı ona yem olacak olan da size bakıyor. Biri beni kurtar der gibi bir diğeri ise gel de kurtar der gibi... 

Anadolu'da bir yerlerde bu yer, oldukça güzel, şaşırtıcı bir mimarisi vardı. Çünkü alışılmış yapıların çok dışındaydı. Bu fotoğrafı Niyazi Mısri'nin bir kaç dizesi ile de eşleştirmişimdir hep. Güzel fotoğraf velhasıl...

Bu aslında bir çay... Bir çay fincanının dibi... O yaprakları gözüken şeyler de "Kekik". Bana oldukça değişik geldi açıkcası. Dünyaya nasıl bakarsak o şekilde gözüküyor işte. Bazen basit şeylerden değişik sonuçlar elde edebiliyor insan. Önemli olan Değişik sonuçları tahayyul edebilmek...

Bu fotoğraf da mesela bana oldukça değişik gelir. Yer bir Mevlevihane önü. Ne konuşuyorlar acaba diye çok merak etmişimdir. Gözlerle oluşan o temas illaki bir şeyler söylüyordu ama biz duyamıyor muyduk?

Nasıl oluyor da bizim için pürüzsüz olan bir cam yüzeyi bir uğur böceğine tırmanma pistine dönüşüyordu? Ölçeklere dair fikirleri düşündürmüştü o an ben de ve unutmama adına hemen fotoğrafladım. Bir nevi fotoğraflayarak not aldım. Herhal fotoğraf çekmeyi de not almak amaçlı kullanıyorum ben daha çok.