Herkes büyük düşün, en geneli gör gibi gibi söylemler yapıyor. Ben tam tersini söylemeye başladım bu aralar. Bunların nedenlerini "yazarak düşünme egzersizi" yaparak size anlatacağım.
Blogumu takip edenler bilecektir. 2020 Nisan ayından beri bordrosuz veya halk ağzında işsiz veya freelance veya girişimci takılan biriyim. Siz seçin hangisini kullanmak istediğinizi. Neredeyse 2 yıl olacak. Geçen 2 yıl sürecinde çok şey öğrendim hayata dair. Çünkü bordrolu işlerde yapacağınız şeyler aşağı yukarı tanımlıdır. Bu işler karşılığında da belli bir ücrete anlaşmışsınızdır o yatar hesabınıza mutlu mesut gidersiniz. Ama freelance (ben freelance diyeceğim kendime) takıldığınızda olay çok daha farklıdır. Amaç para kazanmanızı arttırmaktır. Ne iş yapacağınız, nasıl bir scope izleyeceğiniz tamamiyle size kalmıştır. Hatta zaman yönetiminiz de size kalmıştır (en sevdiğim kısım bu). Şimdi bakalım bi şu 2 yıla.
2 yıllık süreçte düşündüğüm, geliştirdiğim 4 adet büyük iş oldu. Bunlardan hiç bir gelir elde edemedim. Üstüne uğraştığım zamanla kaldım. Çok şey öğrendim o ayrı bir konu. Yaptığım küçük işler ise bilişim ve emlak sektöründe oldu. Bunlardan gelir elde ettim ve bunlar genelde küçük işlerdi. Bu bana şunu düşündürdü. Büyük işlere o kadar zaman harcadım ve elde 0 varken. Küçük işlerde çok az zaman harcayarak bir gelir elde ettim. Belki de küçükten başlamak gerekiyor diye düşündüm.
Peki ben neden büyük işlere odaklandım hep:
- Büyük işler kulağa ve hislere çok güzel geliyor. İnsanın hoşuna gidiyor.
- Büyük işlerin hayalleri, hayal kurması çok güzel. Ya olursa ya tutarsa vs. vs.
- Büyük işlerin finansal varsayımsal verileri çok güzel. Eğer tutarsa çok büyük paralar kazandıracak gözüküyor. O yüzden oltayı oraya atmalı dedim.
- İnsanları projeye dahil etmesi daha kolay oluyor büyük işlere.
- Büyük işlerde vizyonlar çok geniş. Uğraşması bana çok eğlenceli geliyor.
Büyük işler dediğim nedir bu arada onu da tanımlamalı: örnek veriyorum, yapay zeka destekli eğitim ve insan kaynağı yönetim platformu bir büyük iş. ortalama ayda 1 milyon dolar gibi bir para kazandıracak gözüküyor 5 yıl sonunda size. Böyle işler büyük işler. Küçük işler mesela ekmek yapıp satmak, bakkal dükkanı açmak gibi gibi. Ayda 10k - 50 k TL kazandırabilecek şeyler.
Kişi (ben yani) hep bordrolu çalışmış, ticaret backgroundu yok ve ayda 1 milyon dolar kazanmaya çalışıyor? Daha kendi başına ayda 1 TL'lik satış yapmamış hiç. hemen olmaz bu iş, net söyleyebilirim. Bu daha birinci basamağı çıkmadan beşinci basamağı çıkmaya çalışmaya benziyor. Ticaret çok farklı bir şey olduğunu gözlemliyorum. Ticaret Alıcı Satıcı ilişkisi söz konusu. İkisinin psikolojileri konuları devreye giriyor. Ayrı bir disiplin bence. Bu yüzden düşüncelerimi gözden geçiyorum.
İki seçenek var, bu kişi (ben) ya bordroluya geri döner ya da tüm süreçlerinin ölçeğini küçülterekten yeniden dener. Zaten girişimcilik ve ticaretle uğraşmak bir çocuğun bilmediği yollarda bisiklete binmesi gibi bir şey. düşeceksin, kalkacaksın ha bire ama en önemlisi pedal çevirmeyi bırakmayacaksın.
Bulunduğum yer küçük bir yer, burada ticaretle uğraşan insanları gözlemliyorum. Kişi su satıyor ya. Bir gün eve damacana aldığımda düşündüm. Kişi su satıyor ve 3 kişi çalıştırıyor ve kendi evini de gönlünce geçindiriyor. Ya da kişi ekmek satıyor yanında eleman çalıştırıyor ve geçindiriyor. Bu kişilerden öğrenilecek çok şey var. Fakat tabi bu süreçler bana uygun değil. Peki benim aradığım süreçsel yapı nasıl?
- Benim yapacağım işte süreçsel olarak complexity mevcut olacak.
- Yaptığım işin autonomy si yüksek olmalı. Ben askerlik gibi ya da çok daral olaylara gelemem.
- Yapmış olduğum efor ile ele geçen ödülün yüksek olması gerekiyor.
- Location-free yani remote olması gerekiyor.
- Remarkable in the future yazmışım. Bu da beklentilerim arasında. Hatta bu yüzden petrol mühendisliğine sıcak bakmadım hep.
Bu konu uzun bir konu ama kısaca buraya da not düşeyim dedim. Konumuza geri dönersek,
Girişimlerimden birinde bir şirket ile ortaklaşa bir projeye girdik. ODTÜ Hızlandırma programlarından birine soktuk projeyi ama anlaşamadım şirket sahibi ile. Çünkü gerçekten ticarette biraz davul dengi dengine olayı var. Bu yüzden işte başlarda küçük düşünülmesi gerekiyor.
Küçük düşün ve belli düzeyde sana kazandıracak basic bir stream yarat. Önce bu işe odaklan. Bu iş nedir, nasıl yapılır, süreçler nelerdir bunları geliştir. Ama bordrolu çalıştığın iş bence bu dediğim basic stream değildir.
Hep klasik söylem vardır ya, hem bordrolu çalış hem de bi yandan kendi işini geliştirirsin. Hayır arkadaş. O iş öyle olmuyor. Atlayacaksın bi denize, bi parasızlığı göreceksin. Sonra ya benim geçinmem ve hayatımı devam ettirmem için para bulmam gerekiyor diyeceksin. Ama tüm bunlarda da bordrolu işlerden uzak duracaksın ve peki ben nasıl bulurum para diyeceksin. Sonra hayat sana değişik değişik fırsatlar sunacak veya fırsatları bir şekilde yaratacaksın. Bunlar üzerine çalışacaksın.
Bu sürede çeşit çeşit yerlere gireceksin bazıları çıkmaz olacak geri döneceksin tekrar başladığın yola. Ama bir şekilde farklı bir yol bulacaksın. En azından bende hep böyle işliyor bu.
Gelelim bu süreç zarfında neden küçük düşünmeliyize, yazdık yazdık anca geldik ana noktaya:
- Küçük düşünmek seni altından kalkamayacağın hayallerden koruyacaktır.
- Küçük düşünmek seni vakit kaybından koruyacaktır.
- Küçük düşünmek sana basic income streamini yarattıracaktır.
- Küçük düşündüğün zaman göreceksin gerçekleştirmesi olasılıksal olarak çok daha yüksek oluyor. Bu yüzden göreceksin ki gayet güzel ilerleyecek süreç ve sen bu gelişmeleri gördükçe daha mutlu olacaksın. Mutlu oldukça daha iyi bir hayatın olacak. Daha iyi bir hayatın olursa işlere daha iyi odaklanabilirsin.
- Küçük düşünmek ölçeği daha iyi görmeni sağlayacak.
Tabi tüm bu uğraşlar olmadan direk bordrolu işlere geri de dönebilirsin. Biraz bilgi ve işbilirlik üzerine azcık salla başılık ekledin mi gayet geçinir gidersin. Bir de bir holdinge girdin mi, içeride kaybolursun zaten ve oradan emekli olur gidersin. Bu da bir seçenek. Kimseyi yargılama yetkim ve çabam yok. Ama ben böyle bir şey istemediğimi farkettim sadece.
neyse yazı biraz dağınık oldu ama en azından yazarak düşünme uygulaması yaptım ve düşüncelerimi bu yazı ile dondurdum.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Sevgiler
Can